Deuterokanonik (Apokrif) Kitaplar Tobit Yudit Ester Bilgelik Sirak Baruk Yeremya’nın Mektubu Azarya’nın Duası Suzanna Bel ve Ejderha 1. Makabeler 2. Makabeler 3. Makabeler Esdras Ezra Maneşşe’nin Duası 151. Mezmur 4. Makabeler

Ezra

16 Vay size, Babil ve Asya! Vay size, Mısır ve Suriye!

2Çuldan giysinizi, kıldan gömleğinizi giyin ve çocuklarınız için ağıt yakın. Çünkü sonunuz pek yakın.

3Kılıç üzerinize salınıyor, kim onu döndürecek?

4Ateş üzerinize akıtılıyor, kim onu söndüre­cek?

5Felaketler üzerinize yağdırılı­yor, kim onları durduracak?

6Orman­daki aç aslanı kimse durdurabilir mi, ya da anız içindeki alevlenmeye baş­lamış ateşi kimse söndürebilir mi?

7Güçlü bir okçu tarafından fırlatılmış bir oku kimse durdurabilir mi?

8Rabbiniz olan Tanrı felaketleri gönder­diğinde, kim onları durdurabilir ki?

9Ateş almış öfkesi taştığında, kim onu söndürebilir ki?

10Şimşek çaktığında, kim tir tir titremez? Gök gürlediğinde, kim korku ile sarsılmaz?

11Tehdi­di savuran Rabbiniz olunca, kendisine ulaşıp da yere çakılmayacak kimse var mıdır?

12Yeryüzü tamamen bütün temellerinden sarsılır, denizler derin­liklerinden yukarıya doğru çalkalanır, Dalgalar ve tüm balıklar Rabbiniz'in varlığı ve O'nun gücünün heybeti karşısında alt üst olur.

13O'nun yayı geren kolu güçlü, attığı oklar sivri oldu­ğundan, bir kere yola çıkan oklar dün­yanın sonuna ulaşmadan durmayacak­lardır.

14Felaketler boşaltıldı, yeryü­züne ulaşmadan geri dönmeyecekler­dir.

15Ateş tutuşturuldu, yeryüzünün temellerini tamamen yakmadan önce söndürülmeyecektir.

16Güçlü bir okçu tarafından atılan ok geri dönmez, yer­yüzüne gönderilmiş felaketler de artık geri çağrılmayacaktır.

17Vay, vay bana! Kim beni o gün­den kurtaracak?

18Dertler geldiğinde çok kişi acı çekip inleyecek, felaket­ler ulaştığında herkes korkuya kapıla­cak.

19Felaketle yüzleşen insan ne ya­pacak o zaman? Açlıkla veba, çileyle cefa insanların daha iyi yolları öğren­meleri için gönderilen belalardır.

20Du­rum böyleyken bile onlar ne günahla­rını terk edecek, ne de bu belaları ha­fızalarında tutacaklar.

21Bir zaman ge­lecek, yiyecekler ucuzlayacak. O ka­dar ki, kendilerine barış ve zenginli­ğin yollandığını sanacaklar. Ama tam o anda yeryüzü bir felaket yatağı ola­cak. Kılıç, açlık ve başı bozukluk!

22Yaşayanların çoğu açlıktan ölecek, açlıktan kurtulmuş olanlar kılıçla yok edilecek.

23ölüm bir dışkı gibi atılacak, teselli verecek hiç kimse olmayacak. Dünya boş kalacak, kentleri harabe ola­cak.

24Geriye toprağı sürecek, ekecek hiç kimse kalmayacak.

25Ağaçlar mey­ve verecek, ama onları kim toplaya­cak? 

26Üzümler olgunlaşacak,  ama onları kim ezip çiğneyecek? Her yer­de büyük bir ıssızlık olacak.

27Kişi bir insan yüzü görmeyi ya da bir in­san sesi duymayı özleyecek.

28Çünkü bütün kentler içinde geriye sadece on tanesi ayakta kalacak. Ülke içinde ise geriye yalnızca ormanda ya da kayalardaki kovuklarda saklı kalmış olan iki tane kalacak.

29Aynı şekilde, bir zeytin bahçesinde, her bir ağaçta üç ya da dört tane zeytin kalacak.

30Bir üzüm bağındaki bir kaç üzüm salkımı keskin gözlü toplayıcıların gözünden kaçarken,

31aynı şekilde, o günlerde, öldürmek için evleri basan kişilerin elinden üç ya da dört kişi kurtulacak.

32Yeryüzü ıssızlığa bürünüp tarlalar yaban güllerince işgal edilecek. Onla­rı ezip çiğneyecek koyunlar olmaya­cağından yollarda, patikalarda diken­ler bitecek.

33Genç kızlar onlarla ev­lenecek kimse olmadığından, kadınlar kocalarını kaybettiklerinden, kız ço­cuklar onları geçindirip bakacak kim­seleri olmadığından yas tutup ağlaya­caklar.

34Evlenecek yaştaki genç er­kekler savaşta öldürülecek, kocalar da kıtlıkta ölüp yok olacaklar.

Tanrı'nın Halkı Son Güne Hazırlanmalı

35Şimdi beni dinleyin, Rabbin kul­ları olan sizler, sözlerime dikkat edin.

36Bu, Rabbiniz'in sözüdür. Onu ka­bul edin, inanmamazlık etmeyin.

37Fe­laketler burada, avucunuzdaki kadar yakındır ve ertelenmeyecekler.

38Do­kuzuncu ayı içindeki hamile bir ka­dının çocuğunun doğum anı giderek yakınlaşır. Doğuma iki ya da üç saat kaldığında, rahimde ani ve şiddetli sancılar başladığında, çocuk bir an dahi gecikmeden dışarı çıkacaktır.

39Buna benzer şekilde felaketler de hiç ertelenmeden yeryüzüne yağacak, dünya, kıskıvrak yakalanmış olarak şid­detli sancılar içinde inleyecek.

40Dinleyin sözlerimi, ey hakım, fe­laketler etrafınızı sardığında, yeryü­zünde sanki birer yabancı gibi olacağınız bir savaşa hazırlanın.

41Satıcılar mutlaka olanca hızlarıyla kaçıp canla­rını kurtarmayı, alıcılar satın aldıkla­rını kaybetmeyi,

42tüccarlar hiç kâr etmemeyi, inşaatçılar yaptıkları evler­de hiçbir zaman oturmamayı göze al­malıdırlar.

43Çiftçiler ekin biçmeyi, toplayıcılar üzüm toplamayı bekleme­sin.

44Evli olanlar kesinlikle çocuk düşünmesin, evli olmayanlar da ke­sinlikle kendilerini dul olarak kabul etsin.

45Çünkü bütün gayretler, boşu­na çaba sarfetmektir.

460nların ürün­leri, malları yağmalanıp yabancılar ta­rafından toplanacak, evleri yıkılacak, çocukları esir alınacak. Eğer çocukla­rı varsa, onları yalnızca esaret ve kıt­lık için doğurmuş olacaklar.

47Aynı şekilde çok para kazananlar, onları sa­dece yağmalanmak üzere kazanmış ola­caklar. Onlar kentleri, evleri, mal mülk­leri ve kendi öz benlikleri için daha fazla harcama yapmaya özen göster­dikçe,

48günahlarına karşı olan öfkem daha da şiddetli olacaktır diyor Rabbiniz.

49Erdemli bir kadın bir fahişe­ye karşı nasıl bir kızgınlık duyarsa,

50aynı şekilde, doğrular da kötülere öfke duyacak.  Savunucu bütün gü­nahları yeryüzünde ortaya çıkarıp ser­gilemeye geldiğinde, doğruluk kötü­lüğü suçlayacaktır.

51Onun için kötü­lüğü, onun eylemlerini taklit etmeyin.

52Çok kısa bir süre içinde kötülük yer yüzünden silinip temizlenecek, üzerimizde doğruluğun egemenliği başla­yacak.

53Günahkâr günah işlediğini kesinlikle yalanlamamalı Eğer, "Ben görkemli Tanrım'a karşı günah işlemedim" derse, kendi başına yalnızca yanan kömürlerin yağmasına neden olacaktır.

54Çünkü Rabbiniz insanların yaptıklarının hepsini bilmektedir. O, onların tasarılarını, düzenlerini ve en gizli düşüncelerini bilir.

550 yeryüzü­ne "ol" dedi, oldu; göklere "olun" de­di, oldular.

56Rabbiniz'in sözüyle yıl­dızlar yerlerine yerleştiler. Sayısız yıldız O'nun bilgisi dahilindedir.

570 zenginliklerle dolu derinlikleri gözler. Denizleri, içinde bulunan her şeyi öl­çüp biçti, ayarladı.

58Sözüyle denizle­rin sınırlarını belirledi, suyun üstüne karaları yerleştirdi.

59Gökyüzünü bir kubbe gibi döşedi, onu suların üzerin­de güvende kıldı.

60Çöllerde pınarla­rı, yeryüzünü sulaması için aşağılara akan ırmakların kaynakları olarak da dağların zirvesinde çağlayanları O var etti.

610 insanı yarattı, bedeninin or­tasına bir yürek yerleştirdi. Ona ruh, yaşam, anlayış

62ve tüm dünyayı ya­ratıp gizli sırları araştırıp bulan Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'nın gerçek ru­hunu verdi.

63Günahlarını saklamaya çalışan günahkârlara yazık!

64Rabbiniz onların tüm işlerini iyice inceleye­cek. O hepinizi sorguya çekecek.

650 gün günahlarınız, kötü işleriniz ortaya çıkıp sizi suçlamak için ayağa dikildi­ğinde şaşkınlığa uğrayacaksınız.

66öy­leyse ne yapabilirsiniz? Tanrı'dan ve meleklerinden günahlarınızı nasıl giz­leyebilirsiniz?

67Tanrı sizin yargıcı­nız, O'ndan korkun! Günahlarınızdan dönün, yaptığınız kötü işlerden uzak durun! O zaman Tanrı sizi bütün sıkıntılardan özgür kılacaktır.

68Kızgın alevler sizi yakmak için tutuşturuluyor. Büyük bir sürü sizin üzerinize çullanacak. Bir kısmınızı ele geçirip putperest kurbanlarından yedi­recek.

69Onlara teslim olanlarla alay edilecek, başlarına kakılıp insafsızca davranılacak.

70Bir çok yerde ve komşu kentlerde Rab'den korkanlara vahşice saldırılar olacak.

71Yağmalayanlar Rabden korkan herkese karşı çılgınlar gibi olacaklar.

72Mallarını mülklerini yağ­malayıp yok edecekler, onları evle­rinden dışarı atacaklar.

73Sonra, be­nim seçilmiş halkımın, madencinin ate­şinde ayarı belirlenen altın gibi da­yanıp ayakta kaldığı görülecek.

74"Dinleyin beni ey seçilmiş hal­kım" diyor Rabbiniz, "Şiddetli  acı dolu günler çok yakında geliyor, ama ben sizleri o günlerden koruyacağım.

75Korku ve kuşkunuzu uzaklaştırın!

76Çünkü önderiniz Tanrı'dır. Benim buyruklarımı, öğrettiklerimi uygula­yan sizler, günahlarınızın sizi ezip yere vurmasına, kötü işlerinizin sizi alt etmesine kesinlikle izin vermeyin" diyor Tanrınız Rab,

77"Vay o günah­ları içinde boğulmuş, kötü davranış­larına durmaksızın devam edenlere! Onlar, boydan boya aralıksız bö­ğürtlen çalılarıyla dolu, geçişi olma­yan, büsbütün dikenli çalılıklarla kap­lı tarlalar gibidirler.

78Ateşle yok edil­meye mahkûm olacaklardır."


Başlangıç