Deuterokanonik (Apokrif) Kitaplar Tobit Yudit Ester Bilgelik Sirak Baruk Yeremya’nın Mektubu Azarya’nın Duası Suzanna Bel ve Ejderha 1. Makabeler 2. Makabeler 3. Makabeler Esdras Ezra Maneşşe’nin Duası 151. Mezmur 4. Makabeler

2. Makabeler

Yafa ve Yamniya'da Olaylar

12 Bu antlaşmalara varıldıktan sonra Lisias kralın yanına gitti, Yahudiler de çiftlik işlerine döndüler.

2Yerel askeri yöneticilerden Genneus oğlu Apolonyus, Timoteos, Hiyeronimus, Demofon ve Kıbrıs valisi Nikanor Yahudiler'in barış ve huzur içinde yaşamalarına izin vermediler.

3Yafa halkı çok ileri gitti ve çok kötü davrandı. Aralarında yaşayan Yahudiler'i sandal gezintisine davet etti. Yahudiler eşleri ve çocuklarıyla bir­likte gezintiye katıldılar. Onlara kötü­lük yapılacağı konusunda herhangi bir izlenim yoktu.

4Bu gezintiyle ilgi­li olarak genel bir oylamaya gidilmişti ve Yahudiler daveti kabul ettiler. Çün­kü onlar barışçı bir ulustu ve kuşku duymaları için herhangi bir neden yoktu. Ama denize açılınca hepsini denizin dibine attılar. Sayıları yakla­şık iki yüz kişiyi buluyordu.

5Soydaşlarının acıklı sonunu öğ­renen Yahuda askerlerine buyruk ver­di.

6Adil bir yargıç olan Tanrı'ya yö­neldikten sonra, kardeşlerini öldüren canilere saldırdı. Karanlık basınca li­manı ateşe verdi, sandalları yaktı ve oraya sığınanları kılıçtan geçirdi.

7Ken­tin kapıları kapalı olduğundan geri çe­kildi. Geri gelip Yafa halkını yerle bir etmeyi tasarlıyordu.

8Ama Yamniya halkının orada yaşayan Yahudiler'e karşı aynı şekilde davranmayı düşündüklerini öğrenince,

9geceleyin Yamniya'ya saldırdı. Limanda bulunan fi­loyu ateşe verdi. Alevlerin parlaklığı otuz mil uzakta bulunan Yeruşalim­den görünüyordu.

Gilat'ta Savaş

10İlerleyip kenti bir mil geride bı­raktıktan sonra, Timoteos Arap kuv­vetleriyle Yahuda'ya saldırdı. Bu kuv­vetler yaklaşık beş bin yaya ve beş yüz atlı askerden oluşuyordu.

11Çetin bir savaş başladı. Tanrı'nın yardımıy­la Yahuda'nın askerleri savaşı kazan­dı. Yenilen göçebeler, dostluğun sağ elini onlara vermesi için Yahuda'ya yalvardılar. Hayvan sürülerini ona bı­rakmaya ve kendisine yardımcı olma­ya söz verdiler.

12Onlardan pek çok yararlanabileceğini düşünen Yahuda, onlarla barış yapmayı kabul etti. Bir­birlerine söz verdikten sonra Araplar çadırlarına çekildi.

13Yahuda güçlendirilmiş bir kente de saldırdı. Surlarla çevrili olan bu kentte çeşitli ırklardan kimseler otu­ruyordu. Kentin adı Kespin'di.

14Duvarlarının gücüne ve depoladıkları be­sin maddelerine güvenen halk, Yahuda'yla askerlerine karşı küstahça dav­randı. Onlara hakaret edip kutsal şey­lere karşı saygısızca konuştu.

15Ama Yahuda ve adamları dünyanın mutlak Egemeni'ne dua ettiler. O, Yeşu'nun günlerinde Eriha Kenti'ni yıkmıştı. Bu­nu yapmak için de kalın kütükler ya da kuşatma aygıtları kullanmamıştı. Ardından duvara şiddetli bir saldırıda bulundular.

16Tanrı'nın istemiyle ken­ti ele geçirdiler. O denli insanın boğa­zını kestiler ki, dört yüz metre ötede bulunan ırmak sanki kanla dolup taşı­yordu.

Karnayim Savaşı

17Oradan doksan beş mil ötede, Tobyan olarak bilinen Yahudiler'in ül­kesine, Karaks'a vardılar.

18Timote­os 'u o yörede bulamadılar. Timoteos o bölgeden ayrılmıştı ve bir noktada çok güçlü bir garnizon bırakmaktan başka bir şey yapmamıştı.

19Makabenin generallerinden Dositeus'la Sosipater ilerleyip Timoteos'un kalede bı­raktığı kuvveti yok ettiler. Bu kuvvet on bin kişiyi geçiyordu.

20Makabe or­dusunu bölüklere ayırıp başlarına ko­mutanlar atadı. Ardından Timoteos'un peşinden gitti. Timoteos'un kuvvetle­rinde yüz yirmi bin yaya ve iki bin beş yüz atlı asker vardı.

21Yahuda'nın ilerlediğini duyan Timoteos'un ilk işi, kadınları, çocukları ve geri kalan eş­yaları Karnayim adındaki bir yere gön­dermek oldu. Çünkü orası ele geçiril­mez bir yerdi. Çevredeki tüm yollar çok dar olduğundan oraya varmak da güçtü.

22Yahuda'nın ilk bölükleri görü­nünce düşman korkuya kapıldı. Her şeyi gören Tanrı'nın bu belirtisi onları dehşete düşürdü. Her yöne kaçıştılar, böylece kendi askerleri tarafından ya­ralandılar. Çünkü birbirlerinin kılıçla­rının sivri uçlarının üzerine koştular.

23Yahuda var gücüyle onları kovala­dı, suçluların boğazını kesti ve yakla­şık otuz bin kişi öldürdü.

24Dositeusla Sosipater'in eline düşen Timoteos, kurnazca davranarak yaşamını bağış­lamalarını istedi. Çoğunun ailesinin ve bir kısmının kardeşlerinin elinde olduğunu söyledi. Bunların suçlarının kısa zamanda affedileceğini sözlerine ekledi.

25Sonunda kardeşlerini kurtar­mak için gitmesine izin verdiler. Çünkü Timoteos sözünü tutup bu insanla­rı sağ salim geri göndereceği konu­sunda hepsini inandırdı.

26Yahuda Karnayim ve Etergetis* Tapınağı'na saldırıp yirmi beş bin ki­şinin boğazını kesti.

*Asurlu bir tanrıça olan Etergetis'in tapı­nağı. Karnayim'in boynuzlu Kibele'nin tapı­naklarından biri olduğu anlaşılmaktadır.

Efron ve Skitopolis Yoluyla Geri Dönüş

27Düşmanlarını bozguna uğrattık­tan sonra, Yahuda ordusuyla Lisias'ın yaşadığı güçlendirilmiş bir kent olan Efron'a gitti. Duvarların dış kısmına dizilmiş yürekli genç erkekler sürekli direndiler. Öte yandan içeride bir sürü savaş malzemesi ve mermi vardı.

28Ama Yahudiler, gücüyle düşmanın savunmalarını yıkan dünya Egemeni­ne dua edip kenti ele geçirdiler. Orada yaşayanlardan yaklaşık yirmi beş bin kişinin boğazını kestiler.

29Ardından Yeruşalim'e yetmiş beş mil uzaklıkta olan Skitopolis'e dek iler­lediler.

30Ama orada yaşayan Yahu­diler Skitopolis halkının onlara her zaman iyi davrandığını, en kötü za­manlarda bile onlara karşı özellikle sevecen olduğunu Yahuda'ya bildir­diler.

31Yahuda'yla adamları onlara teşekkür ettiler. Yahuda, gelecekte de soydaşlarına aynı dostluğu gösterme­lerini onlardan istedi. Haftalar Bayramı'ndan biraz önce Yeruşalim'e var­dılar.

Gorgiyas 'a Karşı Savaş

32Pentekost'tan sonra, İdumea'nın askeri valisi Gorgiyas'a savaş açtılar.

33Gorgiyas üç bin yaya askerle dört yüz atlı askere komuta ediyordu.

34Ger­çekleşen çarpışmalarda bir kaç Yahudi yaşamını yitirdi.

35Bakenor'un adam­larından biri olan Dositeus, ata binen güçlü bir adamdı. Gorgiyas'ı yakasın­dan yakaladığı gibi sürüklemeye baş­ladı. Amacı onu canlı ele geçirmekti. Ama Trakyalı atlılardan biri Dositeus'un üstüne hızla atılarak omzunu yar­dı. Elinden kurtulan Gorgiyas ise Marisa'ya kaçtı.

36O arada, Ezdriyas'la adamları uzun zamandan beri savaştıklarından yorgun düşmüşlerdi. Yahuda, onların müttefiki ve savaşın önderi olduğunu onlara göstermesi için Tanrı'ya dua etti.

37Sonra atalarının dilinde yüksek sesle savaş naraları atarak, başka ez­giler okuyarak Gorgiyas'ın kuvvetle­rini bozguna uğrattı.

Savaşta Ölenler İçin Sunulan Kurbanlar

38Bundan sonra Yahuda ordusunu toparlayıp Adullam Kenti'ne gitti. Haf­tanın yedinci günü olduğu için gele­neklerine uyarak temizlendiler, Şabat Günü'nü orada geçirdiler.

39Ertesi gün olması gerektiği gibi, ölenlerin ceset­lerinin toplanıp akrabaları ile birlikte atalarının mezarına konmasını istedi­ler.

40Ama ölenlerin üzerinde, giysi­lerinin altında Yamniya'dan alınan putların tılsımı bulundu. Oysa yasa, Yahudiler'in bunları takmasına izin vermemektedir. Böylece bu adamla­rın hangi nedenle yaşamlarını yitir­dikleri herkes tarafından anlaşılmış oldu.

41Ardından tümü Rableri'nin iş­leyişini övdü. O, gizli şeyleri gün ışı­ğına çıkaran adil bir yargıçtı.

42Hepsi dua edip işlenen günahın tamamen si­linmesini diledi. Ardından yürekli Yahuda hepsinin günahlardan sakınma­sını istedi. Çünkü ölenlerin günahının ne gibi sonuçlar verdiğini hepsi kendi gözleriyle görmüşlerdi.

43Sonra hep­sinden para topladı. Yaklaşık iki bin gümüş para toplandı ve günahlar için kurban sunulması amacıyla bu para Yeruşalim'e gönderildi. Yahuda gü­zel ve soylu bir davranışta bulundu. Dirilişi göz önünde bulunduruyordu.

44Çünkü ölülerin dirileceğine inanmış olmasaydı, ölüler için dua etmek ge­reksiz ve anlamsız olurdu.

45Oysa Tan­rı'ya saygı göstererek ölenlere verile­cek görkemli ödülü göz önünde bulundurduysa, bu kutsal düşünce inan­ca olan bağlılığını gösteriyordu. Bu nedenle, bu günahı Tanrı'ya bağışlat­mak umuduyla ölüler için kurban sun­muştu, amacı ölülerin günahlarının bağışlanmasıydı.


Başlangıç