Deuterokanonik (Apokrif) Kitaplar Tobit Yudit Ester Bilgelik Sirak Baruk Yeremya’nın Mektubu Azarya’nın Duası Suzanna Bel ve Ejderha 1. Makabeler 2. Makabeler 3. Makabeler Esdras Ezra Maneşşe’nin Duası 151. Mezmur 4. Makabeler

Yudit

  Yudit Holofernes'in Ordugahına Gidiyor

10Yudit İsrail'in Tanrısı'na böyle dua etti.

2Duasını bitirince ayağa kalktı, hizmetçisini çağırdı. Şabat günlerinde* ve yortularda kullan­dığı odalara indi.

3Orada giydiği çulu ve üzerindeki dul kadın giysisini çı­karttı. Baştan aşağı yıkandı, pahalı kokular sürdü, saçlarını tarayıp başına sarığa benzer bir başlık sardı ve koca­sı Manaşşe sağken, sevinçli günlerin­de giydiği elbiseyi üstüne geçirip süs­lendi.

4Ayağına sandaletlerini geçirdi, kolyelerini, bileziklerini, yüzüklerini, küpelerini ve bütün mücevherlerini taktı. Onu görecek her erkeğin gözünü kamaştıracak kadar güzelleşti.

5On­dan sonra hizmetçisine bir şarap tulumuyla bir zeytinyağı kabı verdi. Bir çantaya da arpadan yapılmış halka bi­çiminde çörekler, kuru yemiş, saf somundan yapılmış pastalar doldurdu, sonra da bu yiyecekleri sarıp hizmetçisine verdi.

6Ardından dışarı çıkıp Betulya Kenti'nin kapısına doğru ilerle­diler. Orada da, kentin ileri gelenle­rinden Kabris, Karmis ve Uzziya ile buluştular.

7Bambaşka yüzüyle ve de­ğişik giysileriyle Yudit'i gördükleri zaman, güzelliğine hayran kaldılar. Ona şöyle dediler:

8"İsrailoğulları'nın ünü için, Yeruşalim'in ününe ün katmak için Atalarımızın Tanrısı seni korusun, Amaçlarını gerçekleştirsin!"

9Yudit Tanrı'ya dua edip şöyle de­di: "Kentin kapısını benim için açtırın ki, dışarı çıkayım ve bütün istedikleri­nizi gerçekleştireyim." Söylediğini yap­tılar ve genç erkeklere ona kapıyı aç­masını bildirdiler.

10Bunun üzerine Yu­dit hizmetçisiyle birlikte dışarı çıktı. Kentin erkekleri gözleriyle dağdan aşa­ğıya inip vadiden geçerken gözden yitinceye kadar onu izlediler.

11Kadınlar vadide ilerlerken Asurlular onları gördü.

12Yudit'i yakalayıp ona sorular yönelttiler: "Sen kimden yanasın? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?" Yudit şu yanıtı verdi: "Ben İsraillilerdenim ve onlardan kaçıyo­rum; çünkü yakında onlara saldıracak­sınız.

13Ordunuzun generali Holofernes'i görmek istiyorum, ona inanılır bilgi vereceğim. Bir tek insanın yaşa­mını sona erdirmeden dağlık bölgeleri ele geçirmesi için hangi yolu izlemesi gerektiğini ona göstereceğim."

14Erkekler Yudit'in söylediklerini dinlerken bu güzel kadına şaşkınlıkla bakıyorlardı.

15Ona şöyle dediler: "Efendimizi kendi isteğinle gelip gör­mekle hayatını kurtarıyorsun. Onun çadırına gidersen daha iyi olur. Adam­larımız seni oraya götürsün.

16Efendi­mizin karşısındayken kaygı duyma. Bi­ze söylediklerini yinelersen sana iyi davranacaktır."

17Sonra yüz asker Yudit'le hizmetçisini Holofernes'in çadı­rına götürdü.

18Yudit'in gelişi çadırlarda duyul­muştu ve ordugâhta bir heyecan göze çarpıyordu. Yudit Holofernes'in çadı­rının önünde beklerken, etrafını kala­balık sardı.

19Güzelliği herkesi etkile­di ve dolayısıyla İsrailliler de onları etkiledi. Şöyle dediler: "Böyle kadın­ları elinde bulunduran bir ulusu kim değersiz sayabilir? Tüm erkekleri öl­dürelim, çünkü tek bir erkek kurtulursa, dünyayı parmağında oynatır!"

20Bundan sonra Holofernes'in gözcüsüyle emir subayları dışarıya çıktı­lar ve Yudit'i çadıra götürdüler.

21Holofernes yatağında dinleniyordu. Başı­nın üstünde mor renkte, altınla işlenmiş, zümrütlerle ve değerli taşlarla bezenmiş bir gölgelik vardı.

22Yudit'in geldiği kendisine bildirilince Holofernes çadırın açık olan bölümüne gel­di. Adamları gümüş meşalelerle yolu­nu aydınlatıyordu.

23Yudit'in yüz gü­zelliği karşısında generalle emir suba­yı şaşırdı. Yudit yere kapandı ve Holofernes'e büyük saygı gösterdi, ama hizmetçiler onu ayağa kaldırdılar.


Başlangıç