Deuterokanonik (Apokrif) Kitaplar Tobit Yudit Ester Bilgelik Sirak Baruk Yeremya’nın Mektubu Azarya’nın Duası Suzanna Bel ve Ejderha 1. Makabeler 2. Makabeler 3. Makabeler Esdras Ezra Maneşşe’nin Duası 151. Mezmur 4. Makabeler

Ezra

8 Melek bana şu yanıtı verdi: "Yü­ce Tanrı bu dünyayı çok kişi için yarattı, ama öbür dünyayı yalnızca pek az kişi için yarattı.

2Bak sana bir ör­nek vereyim, Ezra. Yeryüzüne sor, o sana çanak-çömlek yapılması için bol bol kil, buna karşın çok az altın tozu ürettiğini söyleyecektir.

3Aynı şey büs­bütün şu anki dünya için geçerlidir: Çok kişi yaratılmış olmasına karşın yalnızca bir kaç kişi kurtulacaktır."

Ezra Halkı İçin Dua Ediyor

4Bunun üzerine, "Ey ruhum" de­dim, "Doyasıya anlayış, canının iste­diği kadar da bilgelik ye, iç!

5İstek dı­şı bu dünyaya geldin, isteksizce gidi­yorsun, Burada çok kısa bir yaşam veriliyor sana.

6Ey gökteki Rabbim, yakarışla sana ulaşmama izin verilir­se, yüreklerimize ve akıllarımıza bir tohum ek, meyve verene kadar geliş­tir. Öyle ki, günahkâr insan yaşamı kazanabilsin.

7Yalnızca sen Tanrı'sın, senin sözün uyarınca hepimiz senin tarafından topraktan şekillendirildik.

8Rahimdeki topraktan bedene yaşam verir, organları oluşturursun. Ateş ve suyun içinde güvenle korunur, dokuz ay senin tarafından şekillendirilir,

9Gü­ven içinde barındıran rahim ve güven içinde korunan can, her ikisi de onları yalnızca sen koruduğun için esenlikte olacaklardır. Rahim, içinde yaratılmış olanı doğurduktan sonra,

10insan be­deninden, göğüslerden senin buyru­ğun uyarınca süt gelir.

11Yaratılmış olan belirli bir süre için bu yolla bes­lenir. Bundan sonra da senin lütfunla korunup bakılır.

12Sen onu, adaletini bilmesi için yetiştirip büyütür, yasan­la eğitip terbiye eder, bilgeliğinle dü­zeltirsin.

130 senin varlığın, onu sen yarattın, Arzuna göre onu ölüme mah­kûm eder ya da ona yaşam bağışlar­sın.

14Peki ama, o kadar emek vere­rek buyruğunla biçim verdiğin birini kolayca yok edip öldüreceksen, onu yaratmanın amacı neydi?

15"İzin ver, şunu da söyleyeyim: Bütün ayrıntısıyla insanoğlu hakkın­daki her şeyi en iyi sen bilirsin. Ne var ki, ben senin halkın için üzülüp kederleniyor,

16senin mirasın için ağ­layıp yas tutuyorum. Sıkıntım İsrail, acım Yakup soyu için.

17Biz yeryüzü sakinlerinin ne kadar hatalı olduğu­muzu bildiğimden sana onlar ve ken­dim adına edeceğim duamı sunuyo­rum.

18Biliyorum ki adaletin bunu iz­leyecektir.

19Şu halde sözlerimi ve sa­na edeceğim duayı dinle, dikkate al!" Yukarıya, cennete alınmadan önce Ezra'nın ettiği dua burada başlıyor.

20"Sonsuzlukta yaşayan en yüksek göklerin sahibi,

21tahtı her anlayışın üstünde, görkemi her kavrayışın öte­sinde olan!

22Buyruğunla rüzgar ve ateşe dönüşmeye hazır bekleyen me­lek ordusu sana eşlik eder. Sözün ger­çektir, değişmez;

23buyrukların güçlü ve dehşetlidir. Bir bakışın ummanları kurutur, öfken dağları eritir. Doğrulu­ğun sonsuza dek kalacaktır, ey Rab-bim! Kulunun duasını dinle,

24ey Rabbim, beni sen şekillendirdiğin için ya­karışımı dikkate al.

25Yaşadıkça ko­nuşacağım, anlayışım oldukça yanıt vereceğim.

26"Senin halkının hatalarını say­ma, sana imanla hizmet edenleri dik­kate al.

27İnançsızlara ve onların ar­dından gidenlere hiç aldırış etme, ama senin antlaşmana itaat edip saygı gös­terenlere, onun için acı çekenlere önem ver.

28Yaşamları boyunca sana karşı vefasız olanları düşünme. Buna karşı­lık, seni yürekten onaylayıp senden korkanları düşün.

29Hayvandan fark­sız yaşayanları yok etme, ancak senin yasanı parlak tanıklıklarıyla öğretmiş olanları önemse.

30En iğrenç hayvan­dan daha kötü hükmetmiş olanlara öf­kelenme, ama görkemine sarsılmaz bir inançla güvenmiş olanlara sevgi gös­ter.

31Bizler ve atalarımız öldürücü günah içinde yaşadığımızdan, senin bağışlayıcı olarak bilinmen bizim le­himizedir.

32Çünkü onurumuz adına, hiç doğru işleri olmayan biz günah­kârlar senin merhametine kavuştuğu­muzda sen 'bağışlayıcı' çağrılacaksın.

33Senin gözünde bir çok iyi işler bi­riktiren doğru kişiler hak ettikleri ödü­lü alacaklardır.

34"Kendisine öfkelendiğin ya da kötü davrandığın ölümlü insan nedir?

35Gerçek şudur ki, hiç günah işleme­yen bir insan doğmamıştır, günahsız yaşayan insan da yoktur.

36Ey Rabbim, senin doğruluğun ve şefkatin ken­di adlarına hiç iyi iş biriktirmemiş kim­selere gösterdiğin merhametinle açığa çıkacak."

37Melek bana şöyle yanıt verdi: "Söylediğin şeylerin çoğu doğrudur ve dediğin gibi olacaktır.

38Şundan emin ol ki, günah işleyenleri, onların yaratılışlarını, ölümlerini, yargı gün­lerini ve lanetleri uzun uzun düşün­meyeceğim.

39Ama doğru kişilerden, onların yaratılışlarından, bu dünyadan ayrılışlarından, kurtuluşlarından ve on­lara verilecek ödüllerden sevinç duya­cağım.

40Böyle söylüyorum ve öyle de olacak.

41Çiftçi toprağa bir çok to­hum atar, pek çok şey eker, ama eki­len tohumların hepsi mevsiminde sağ­lıklı çıkmaz, bazıları da kök sürmez. Dünya insanı için de aynıdır: Ekilmiş olanların hepsi korunmayacaktır."

42Buna şöyle yanıt verdim:

43'"Efen­dim, eğer gözünüzde lütuf bulduysam, bırakın söyleyeyim. Çiftçinin tohumları doğru zamanda yağmur yağ­madığından belki hiç çıkmayabilir ya da çok fazla yağmur yağdığından çü­rüyebilir.

44Ama kendi ellerinle şekil verip kendi suretinde yarattığın, her şeyi onun uğruna yaratmış olduğun insanı, bir çiftçinin ektiği tohumla kar­şılaştırabilir misin?

45Elbette ki, ha­yır. Ey göklerdeki Rabbim! Yaratmış olduğun insana acı, kendi halkını esir­ge, lütfet onlara."

460 şöyle dedi: "Var olan şu anda yaşayanlar içindir, gelecek ise henüz gelmemiş olanlarındır.

47Sen hiç bir şekilde benim yarattığımı benden da­ha fazla sevemezsin! Böyle çok sık yaptığın gibi kendini bir daha asla gü­nahkârlarla bir tutma.

48Yüce Tanrı senin doğru bir şekilde göstermiş ol­duğun alçakgönüllülüğü uygun bulup hoş karşılamaktadır.

49Kendine hiçbir zaman yücelik ve görkem aramadın.

50Son günde yeryüzünde yaşayanlar kendi kibirli yaşamları yüzünden de­rin ve şiddetli acılarla cezalandırıla­caklar.

51Ama sen Ezra, düşüncelerini seni ve senin gibi olanları bekleyen görkeme yönlendirmelisin.

52Hepiniz için cennet büsbütün açılmış, yaşam ağacı dikilmiş, gelecek olan çağ hazır kılınmış, bol verimli bir bereket depo­lanmıştır. Kent çoktan kurulmuş, di­dinmekten huzura ve dinlenmeye geçiş kesinleştirilmiş, iyilik ve bilgelik olgunluğa eriştirilmiştir.

53Kötülüğün kökü senden büsbütün uzaklaştırıl­mıştır. Senin için artık hiç hastalık yok, ölüm ortadan kaldırıldı. Cehennem gözden kayboldu ve çürüme tamamen unutuldu.

54Bütün üzüntüler son bul­du, ölümsüzlük hazinesi sonunda açık­landı.

55Bu yüzden kaybolmuş bu halk yığını için artık hiç soru sorma.

56Çünkü kendilerine verilen özgürlü­ğü yüce Tanrı'yı küçük görmek, yasa­sına saygısızlık etmek, O'nun yolları­nı yüzüstü bırakıp terk etmek için kullandılar.

57Evet, onlar O'nun doğ­ru kullarını ayakları altına alıp ezdi­ler.

58Ölümün mutlak olduğunu bil­dikleri halde, "Tanrı yoktur' dediler.

59Bu durumda seni önceden açıkladı­ğım sevinç bekliyor, onları ise susuz­luk ve şiddetli azap.

60Yüce Tanrı bir tek insanın bile kaybolmasını istemez. Ama O'nun yarattığı insanlar Yaratı­cıları'nın adına saygısızlık ettiler, ken­dilerine yaşam veren O biricik varlığa nankörlük ettiler.

61Bu yüzden benim yargı günüm pek yakındır. Ama ben bunu herkese bildirmedim;

62yalnızca sana ve senin gibi bir kaç kişiye bil­dirdim."

63"Efendim" dedim, "Bana son günlerde eyleme sokacağınız bir çok belirtiyi açıkladınız, ancak onun ne zaman gerçekleşeceğini söylemediniz."


Başlangıç