Matta Markos Luka Yuhanna Habercilerin İşleri Romalılar 1. Korintliler 2. Korintliler Galatyalılar Efesliler Filipililer Koloseliler 1. Selanikliler 2. Selanikliler 1. Timoteyus 2. Timoteyus Titus Filimon İbraniler Yakup 1. Petrus 2. Petrus 1. Yuhanna 2. Yuhanna 3. Yuhanna Yahuda Vahiy

1. Korintliler

Ruhsal Armağanların Kullanımı

14Sevginin ardından koşun; ruhsal armağanları, özellikle pey­gamberlik etmeyi gayretle isteyin.

2Çünkü bilinmeyen dilde konuşan, insanlarla değil Tanrı'yla konuşur. Çünkü kimse onu anlamaz; yalnızca ruhta gizler konuşur.

3Öte yandan, peygam­berlik eden yapıcı, yüreklendirici, avu­tucu sözlerle insanlarla konuşur.

4Bi­linmeyen dilde konuşanın yapıcılığı kendine, peygamberlik edenin yapıcı­lığı ise kiliseye yöneliktir.

5Hepinizin bilinmeyen dilde konuşmanızı is­terdim; ama daha önemlisi, peygam­berlik etmenizi isterdim. Diller kilise­nin gelişmesi için çevrilmedikçe pey­gamberlik eden kişi bilinmeyen dilde konuşandan daha önemlidir.

6Kardeş­lerim, şimdi varsayalım ki, bilinme­yen dilde konuşarak yanınıza geldim. Size bir vahiy, bir bilgi, bir peygam­berlik, ya da bir öğreti getirmedikten sonra gelişimin ne yararı olur?

7Kaval olsun, saz olsun, cansız çal­gılar bile belirgin, ayrı ayrı sesler çıkartırlar. Öyle olmasa, kaval mı, saz mı çalındığı nasıl anlaşılır?

8Borazan açık-seçik bir ses vermese, savaşa kim hazırlanır?

9Bunun gibi siz de bi­linmeyen dilde kolayca anlaşılabilen bir söz söylemezseniz, ne dendiğini kim anlayabilir? Bu durumda havaya konuşmuş olursunuz.

10Dünyada çeşit çeşit diller vardır. Hiçbiri de anlamsız değildir.

11Ne var ki, sesin anlamını bilmezsem konuşana yabancı olurum; konuşan da bana yabancı olur.

12İşte bunun gibi, siz de ruhsal armağanlara çok istekli olduğunuza göre, kilisenin gelişmesine yarayacak armağanlarla zenginleşmeyi arayın.

13Bu nedenle, bilinmeyen dilde konuşan, çeviri yapabilmek için dua etsin.

14Çünkü eğer bilinmeyen dilde dua ediyorsam, ruhum dua etmekte ama aklım buna katılmamaktadır.

15Öyleyse bundan nasıl bir sonuç çı­karılabilir? Ruhumla dua edeceğim, bunun yanı sıra aklımla da dua edece­ğim. Ruhumla ilahi söyleyeceğim, bunun yanı sıra aklımla da ilahi söyleye­ceğim.

16Böyle olmasaydı, sen ruhun­la Tanrı'yı kutsarken, ruhsal armağanı almayanlardan biri senin teşekkür sun­mana nasıl, "Amin" diyebilir? Çünkü o senin ne dediğini bilmiyor.

17Te­şekkür sunman yerinde olsa da kar­şındaki kişiyi geliştirmiyor.

18Hepi­nizden daha çok bilinmeyen dilde ko­nuşabildiğim için Tanrı'ya şükürler olsun!

19Ne var ki, kilisede başkaları­nı da eğitmek için, zihnimden beş sözcük söylemeyi bilinmeyen bir dille on bin sözcük söylemeye yeğlerim.

20Kardeşlerim, çocuk gibi düşün­meyin. Kötülük karşısında bebek gibi, ama düşüncede olgun olun.

21Kutsal Yasa'da şu yazılıdır: "Bu halka anlaşılmaz diller konu­şan kişiler aracılığıyla, yabancıların du­daklarıyla konuşacağım. O zaman bi­le beni dinlemeyecekler. Rab böyle buyuruyor."

22Yani bilinmeyen dil armağanı inananlar için değil, inanmayanlar için bir belirtidir. Peygamberlik ise inan­mayanlar için değil, inananlar için bir belirtidir.

23Bu nedenle, tüm kilise bir yerde toplansa ve herkes bilinmeyen dilde konuşsa, bu arada ruhsal arma­ğanı almayanlar ya da inanmayanlar içeri girse, çıldırmış olduğunuzu söy­lemezler mi?

24Ama herkes peygam­berlik etse, bu arada inanmayan ya da ruhsal armağanı almayan biri içeri gir­se, herkesçe eleştirilir, herkesçe yar­gılanır.

25Yüreğinin gizli-kapaklı yön­leri açığa çıkar. Öyle ki, yüzüstü dü­şüp Tanrı'ya tapınır, "Tanrı gerçekten aranızdadır" der.

 

Tapınmada Düzen

26Öyleyse nasıl olmalı, kardeşle­rim? Ruhsal toplantılarınızda herkesin bir ilahisi, bir öğretisi, bir vahyi, bi­linmeyen dilde bir sözü, bir çevirisi vardır. Bunların tümü topluluk için yapıcı olmalı.

27Biri bilinmeyen bir dilde konuşuyorsa, iki ya da en çok üç kişi sırayla konuşsun, bir kişi de çeviri yapsın.

28Ama çevirmen yoksa her biri kilisede ağzını açmasın; için­den kendi kendine ve Tanrı'ya seslen­sin.

29Peygamberlerden iki ya da üç kişi konuşsun; öbürleri söylenenleri iyice düşünüp tartsın.

30Orada oturan­lardan birine bir vahiy gelecek olursa, ilk konuşan ağzını kapasın.

31Çünkü her biriniz teker teker peygamberlik edebilirsiniz. Öyle ki, tümü öğrensin, cesaret bulsun.

32Peygamberlerin ru­hu peygamberlere bağımlı olur.

33Çün­kü Tanrı kargaşalığın değil, esenliğin Tanrısı'dır.

 

Kilisede Kadınlar

Kutsalların tüm kiliselerinde ol­duğu gibi,

34kadınlar kilisede sessiz kalsınlar. Çünkü onların konuşmaları­na izin verilmemiştir. Yasanın bildir­diği gibi uysal olsunlar.

35Öğrenmek istedikleri bir şey varsa, evde kocala­rına sorabilirler. Kadının kilisede ko­nuşması saygınlığı hiçe indirir.

36Ne oluyor? Yoksa Tanrı'nın sö­zü sizden mi çıktı, ya da yalnızca siz­lere mi erişti?

37içinizde peygamber olduğunu ya da ruhsal armağanlarla donatıldığını düşünen varsa, size yaz­dıklarımın Rab buyruğu olduğunu bil­sin.

38Eğer biri bunu kabul etmezse, kendisi de tanınmayacaktır.

39Özet olarak, kardeşlerim, pey­gamberlik etmeyi gayretle isteyin ve bilinmeyen dilde konuşulmasına en­gel olmayın.

40Her şey düzenli ve uyumlu olsun.

 

14:21 Yas.28:49;Yşa.28:11,12.

14:25 Yşa.45:14; Dan.2:47; Zek.8:23.

 


Başlangıç