4. Makabeler
Yedi Kardeş Zalim Hükümdara Karşı Çıkıyor
8 Bu nedenle çok genç insanlar bile akla uygun bir felsefeyi içtenlikle uygulayarak çok acı veren işkence aletlerinin üstesinden gelebildiler.
2Çünkü zalim hükümdar yaşlı adamın yasaca kirli yiyeceği yemesini sağlamakta başarısız olup açıkça yenilgiye uğradıktan sonra, büyük bir öfkeyle diğer İbrani esirlerin getirilmesini, kirli yiyeceği yiyenlerin serbest bırakılmalarını, reddedenlere de daha acımasız bir biçimde işkence edilmesini buyurdu.
3Zalim hükümdar bu buyrukları verdikten sonra yakışıklı, alçakgönüllü, soylu ve her işte yetenekli yedi kardeş, yaşlı anneleri ile birlikte önüne getirildi.
4Zalim hükümdar onların annelerinin çevresinde bir koro gibi toplandığını görünce, onlardan memnun kaldı. Onların görünümü ve soyluluğundan etkilenerek onlara gülümseyip yaklaşmalarını istedi ve şöyle dedi:
5"Gençler, olumlu duygularla her birinizi takdir ediyorum ve sizin gibi kardeşlerin güzelliğine ve sayılarına saygı duyarım. Biraz önce işkence edilen yaşlı adamla aynı delice tutumu sergilememenizi önerir, sözümü dinlemenizi ve arkadaşlığımdan yararlanmanızı öğütlerim.
6Buyruklarıma uymayanları cezalandırabildiğim gibi, bana uyanları ödüllendirebilirim de.
7Bana güvenin! Ulusunuzun atalardan kalan geleneksel yaşam biçiminden vazgeçerseniz hükümetimde yetkili konumlara sahip olursunuz.
8Grek yaşam biçimini benimseyip yaşamlarınızı değiştirin; böylece gençliğinizden zevk alırsınız.
9Ama söz dinlemeyerek beni öfkelendirirseniz, beni korkunç cezalar ve işkencelerle her birinizi yok etmeye zorlayacaksınız.
10Bu nedenle kendi kendinize acıyın. Düşmanınız olan ben bile, gençliğinize ve yakışıklılığınıza acıyorum.
11Söz dinlemezseniz işkence aleti üzerinde ölmenizden başka bir şeyin elinize geçmeyeceğini düşünmüyor musunuz?"
12Bunları söyledikten sonra korkup yasaca kirli yiyeceği yemek için ikna olsunlar diye işkence aletlerinin önlerine getirilmelerini buyurdu.
13Muhafızlar tekerlekleri, kemikleri yerinden çıkaran aletleri, bedeni gererek işkence yapan araçları, çengelleri, mancınıkları, kazanları, mangalları, parmağı sıkan aletleri, demir pençeleri, kıskıları ve körükleri önlerine koyduktan sonra zalim hükümdar konuşmayı sürdürdü:
14"Korkun gençler, çünkü inandığınız adalet, baskı altındayken işlediğiniz günahlar için merhametli olacaktır."
15Ama onun ikna etmeye çalışan sözlerini duyup korkunç aletleri gördükten sonra, yalnızca korkmamakla kalmadılar, ayrıca zalim hükümdara kendi felsefeleriyle karşı koyup onun zorbalığını sağlam mantıklarıyla hiçe saydılar.
16Diğer yandan, cesur ve yiğit olmasalardı neler söyleyebileceklerini bir düşünelim. Şöyle konuşmayacaklar mıydı?
17"Ne kadar zavallı ve akılsızız! Bu kral sözünü dinlersek bize iyi davranılacağını söyleyerek bizi teşvik ettiğine göre,
18niye boş düşüncelerden zevk alalım ve bizi ölüme götürecek bir biçimde söz dinlemezlik edelim?
19Ey erkekler ve kardeşler, işkence aletlerinden korkup işkence tehditlerini iyice değerlendirerek bu boş düşüncelerden vazgeçmemiz ve bizi yok etmekle tehdit eden küstahça tutumdan kurtulmamız gerekmez mi?
20Gençliğimize ve annemizin yaşına acıyalım.
21Söz dinlemezsek öleceğimizi ciddi bir şekilde düşünelim!
22Ayrıca Tanrı'nın adaleti baskı altındayken kraldan korkmamızı bağışlayacaktır.
23Bu güzel yaşamdan kendimizi yoksun edip bu zevkli dünyadan kendimizi niye koparalım?
24Baskıya karşı koymayalım ve germe aleti üzerinde gerilmekten dolayı gereksiz bir gurur duymayalım.
25Yasa bile işkence aletlerinden korktuğumuz için yok yere bizi ölüm cezasına çarptırmaz.
26Kralın sözünü dinlediğimizde esenlikte yaşayabileceksek neden bu karşı koyma isteği bizi heyecanlandırıyor ve ölümümüze sebep olacak bu inatçılık hoşumuza gidiyor?"
27Ama bu gençler, işkence görmek üzere oldukları halde, ne bu sözlerden birini söylediler ne de ciddi bir biçimde düşündüler.
28Çünkü duyguları hor gördüler ve şiddetli acılara üstünlük sağladılar.
29Böylece zalim hükümdar onlara yasaca kirli yiyeceği yemeleri yolunda yaptığı öneriyi bitirir bitirmez, hep bir ağızdan, tek bir düşünceden çıkmış gibi olan şu sözleri söylediler: